‘Haçlı Seferi’ çağrısı yapan Pete Hegseth, dövmeleriyle gündemde
Trump’ın Savunma Bakanlığı’na Aday Gösterdiği Pete Hegseth İddiaları Reddetti
Donald Trump’ın Savunma Bakanlığı’na aday gösterdiği Pete Hegseth, cinsel saldırı iddiaları ve dövmeleriyle gündemde. Fox News’te yorumculuk yapan Hegseth’in avukatı, müvekkilinin cinsel saldırı iddialarını bir kez daha reddettiğini açıkladı.
Hegseth’in avukatı Timothy Parlatore, Hegseth’in bir kadının kendisini cinsel saldırı ile suçlaması üzerine geçmişte bir gizlilik anlaşması imzaladığını ve anlaşma gereği kadına ödeme yaptığını belirtti. Anlaşmada taraflar arasında konunun konuşulmasını engelleyen bir madde bulunduğunu ifade etti.
Trump, Geri Adım Atmayacak
Olayın Kaliforniya eyaletinin Monterey bölgesinde 8 Ekim 2017 tarihinde yaşandığı bildirildi. Hegseth, Kaliforniya Cumhuriyetçi Kadınlar tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşma yapmak üzere otelde bulunuyordu ve söz konusu olay etkinlik sırasında gerçekleşti.
Trump’ın ekibinin, yaşanan cinsel saldırı iddiaları üzerine adaylıktan geri adım atmayacağı belirtildi.
‘Beni Hedef Alabilirler, Umurumda Değil’
Hegseth, dövmeleriyle de gündeme geldi. Beyaz milliyetçi gruplarla ilişkilendirilen Kudüs Haçı ve Haçlı Seferleri’nde savaşa çağrı olarak kullanılan ‘Deus Vault’ ifadelerinin yer aldığı dövmeleriyle ilgili eleştirilere ilk defa cevap verdi. Hegseth, eleştirileri ‘Hıristiyanlık karşıtı bağnazlık’ olarak nitelendirdi ve sosyal medya üzerinden “Beni hedef alabilirler – umurumda değil – ama Hristiyanlara, muhafazakarlara, vatanseverlere ve Amerikan halkına yönelik bu tür saldırılar son bulacak” açıklamasında bulundu.
‘İstemiyoruz Ama Savaşmak Zorundayız’
Washington Post gazetesi geçtiğimiz günlerde Hegseth’in kitaplarından alıntılar yaparak, yazarın Müslüman doğum oranlarına dikkat çektiğini ve mülteci/göçmenleri Amerikan toplumlarına ‘sızdığı’ ve hükümet desteklerini ‘sömürdüğü’ suçlamalarını içerdiğini aktardı. Ayrıca kitapta İslam’ın ‘barış dini olmadığı’ açıklaması yer aldı. Hegseth, kitapta şu ifadeleri kullanmıştı:
“Şu anda yaşadığımız dönem, 11. yüzyıla benziyor. Savaş istemiyoruz ama 1000 yıl önceki Hristiyan kardeşlerimiz gibi savaşmak durumundayız. Kendinizi silahlandırın – mecazi olarak, entelektüel olarak, fiziksel olarak. Bizim savaşımız silahlarla değil. Şimdilik.”
(Dış Haberler Servisi)