Mithat Yurdakul / ANKARA – Bakanlığın 2024-2028 Strateji Planı’nda, yurtdışında yaşayan Türk toplumunun; çalışma hayatı, sosyal güvenlik ve sosyal haklara erişim konularında profesyonel desteğe ihtiyaç duyduğu belirtilerek, “Yurtdışında yaşayan Türk toplumunun bulundukları ülke şartlarına ve görevin gereklerine uygun hizmet sunabilecek nitelikte, gerekli eğitimi almış uzman personelin atanması, yurt dışı kadro sayısının artırılması ve atamaların sistematik olarak yapılması gerekmektedir. Yurtdışında yürütülen kapsamlı hizmetlerin en etkin şekilde devamlılığının sağlanabilmesini teminen dış temsilciliklerde görev yapacak personele yönelik eğitimler çok yönlü olarak sürdürülmelidir. Yurtdışında yaşayan Türk toplumuna idari ve hukuki süreçte destek verilmelidir” denildi.
Türklerin yoğun olarak yaşadığı yaşadığı ülkelerdeki işsizlik oranının, bulunulan ülke vatandaşlarına kıyasla yüksek olduğu, mesleki nitelikleri ve ortalama gelirlerinin ise daha düşük olduğu vurgulanan planda, “Özellikle Avrupa ülkelerinde ayrımcılığa maruz kalan vatandaşlarımız, idari ve hukuki süreçte bilgilendirilmeye ve yönlendirilmeye gereksinim duymaktadır” ifadesi kullanıldı.
Gün belirsizliği
Strateji Planı’nda, işçi açısından yaşamsal öneme sahip olan ücretin ödenmemesi veya eksik ödenmesi durumunda kasıt olup olmadığına bakılmasının para cezasının caydırıcılığını azalttığı belirtildi. “Ayın 28, 29, 30 veya 31 gün sürmesi hallerinde ücretin ne şekilde belirleneceği ve ödeneceği konusunda farklı uygulamalar ve ihtilaflar ortaya çıkmaktadır” denilen planda, çalışma sürelerinin belgelendirilmemesi için para cezası öngörülmemesinin çalışanların haklarının belirlenmesini güçleştirdiği vurgulandı.